Türkiye’nin en büyük ve en zengin marka projelerinden olan; özgün kültür ve sanatımızı, uluslararası kültür-sanat formlarıyla harmanlayarak şehirlerimizin tarihi ve doğal dokusu içinde bizlerle buluşturan Kültür Yolu Festivali etkinliklerinin 4. Yılında tanım lansmanı gerçekleştirildi.
T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Sn. Mehmet Nuri ERSOYUN “Dünyanın en büyük kültür festivali” başlığı ile tanıtımını gerçekleştirdiği tanıtımda; 2021 yılında olmazcıları, yapılamazcıları, ne gerek varcıları aşıp İstanbul’da o ilk adımı attığımız günün üzerinden geçen bu dört yıl içinde; Avrupa’nın en seçkin kültür sanat festivallerini bünyesinde barındıran Avrupa Festivaller Birliği üyeliğine kabul edilmiş, Türkiye’nin 7 bölgesindeki 16 şehrimizde düzenlenecek yaygınlığa ulaşmış ve büyümeye devam eden bir Türkiye Kültür Yolu Festivali başarı hikayesi yazılmıştır diyen ERSOY 4 yılda gelinen noktayı ve hedeflenen noktayı muhteşem bir konuşma ile tamamladı.
İSTANBUL ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİNDE (AKM) YAPILAN O KONUŞMADAN SATIR BAŞLARI;
Festivali düzenlediğimiz şehirlerde halkımızın büyük teveccühüne mazhar olduk ve milyonlarca insanı ağırladık. Hatta ne mutlu bize ki komşu şehirlerden sitemler duyuyoruz, bizde de olsun talepleri alıyoruz. Demek ki oluyormuş, yapılabiliyormuş ve gerekliymiş.
Turizmde ürün çeşitliliği ve markalaşma, Bakanlık olarak üzerinde yoğunlaştığımız en ciddi hedeflerimizden biri. Aslında söz konusu hedefe ulaşmamızı sağlayacak her şeyi yaşadığımız bu muazzam coğrafya ve medeniyetimizin binlerce yıllık birikimini barındıran kültürel değerlerimiz bize sunuyor. Mesele bunları doğru şekilde kullanmayı bilmekte yatıyor. Türkiye Kültür Yolu Festivali işte bu doğrulardan biridir. Eğer öyle olmasaydı yaşayarak tecrübe ettiğimiz büyüme ve ilgi artışı kesinlikle mümkün olmazdı. Zira hiçbir başarı tesadüf değildir. Geldiğimiz bu nokta, “Kültür ve Sanatla Bütünleşmiş Bir Turizm” vizyonuyla her adımını ince ince hesapladığımız kültür politikalarımızın sonucudur.
Hep söylüyoruz; sürdürülebilirliği gözeterek, turizm ile kültür-sanatın birbirini beslediği bir ekosistem bina ettik. Bunu sadece kültür-sanat etkinliklerinin ve sebep oldukları turizm hareketinin birbirlerine karşılıklı fayda sağlaması ile sınırlandırmayın. Festival güzergâhındaki restore edilen ve yeniden işlev kazanarak hayata dahil olan tarihi eserleri düşünün. Görünür ve bilinir hale gelen kültür-sanat kurumlarını, parçası ve varisi olduğu kültür-sanat mirasını yaşayarak öğrenen çocuklarımızı hem millî hem evrensel değerlerin etrafında sağlanan sosyal birliktelik ve bütünleşmeyi düşünün.
Ekonomik yönü, kurumsal getirileri, şehrin sosyal kimliğine kazandırdıkları gibi daha birçok değerlendirilmesi gereken başlık var. Sözün özü kültür ve sanat temelinde hem bireysel hem toplumsal çok geniş kapsamlı fayda sunan bir etkinlik silsilesini, uluslararası bir markayı ülkemize kazandırdık. Bakanlığımız, ilgili diğer kamu kurumlarımız, özel sektör paydaşlarımız ve sanatçılarımızla bunu biz, hep birlikte başardık.
Türkiye’nin en kapsamlı festivali olma misyonuyla başlattığımız Türkiye Kültür Yolu Festivali, katılımcı sayısı ile bugün dünyanın en büyük festivali olma özelliğini de taşıyor. 2024 yılında katılımcı sayısının daha da artacağını biliyoruz.
Festival programlarını yaparken kültür ve sanatın hemen her dalına yer vermeye özen gösteriyoruz. Konser, sahne gösterileri, sinema, sergi, atölye, çocuk etkinlikleri, tematik sokak sahneleri, gezici sahneler, söyleşiler gibi pek çok etkinlikle her yaşa ve her kesime seçenek sunuyoruz. Bunun yanı sıra ücretsiz etkinliklerle de kültür ve sanata erişimdeki sınırlandırmaları kaldırıyoruz. Neticede her yaş ve kesimden vatandaşlarımızın, kültür ve sanatın her dalına kolay ve yoğun şekilde erişim sağlamalarını hedefliyoruz.
Elbette sanat, sanatçının varlığında hayat buluyor. 2021 yılında 2 binden fazla sanatçının katılımıyla başladığımız festivalimize her geçen dönem Türkiye ve dünyadan farklı sanatçıları ve sanat kurumlarını dâhil etmeyi sürdürdük. 2023 yılına geldiğimizde festivale katılım sağlayan sanatçı sayımız, lütfen buraya dikkat ediniz 34 bin seviyesine ulaştı. Bu yılki hedefimiz ise 40 bin sanatçı.
Gerçekten muazzam rakamlar ve her yıl mümkün olduğunca üzerine ekleyerek yolumuza devam etmeyi planlıyoruz. Bu vesileyle Türkiye Kültür Yolu Festivaline varlıklarıyla anlam, eser ve temsilleriyle zenginlik ve değer katan bütün sanatçılarımıza canı gönülden teşekkür ediyorum.
İnsanlardan mekânlara doğru bir geçiş yapalım. Her fırsatta ifade ediyorum; Türkiye Kültür Yolu Festivali, şehirlerin somut ve somut olmayan miraslarını herkesle buluşturmayı, şehirlerimizi marka şehirler haline getirmeyi hedefleyen bir kültür ve turizm atılımıdır. Festival rotalarında başta yaklaşık 80 mekân yer alıyordu. Artan şehir sayısı ile birlikte kapsamı büyüyen festivalimizde mekânların sayısı da artarak 2023 yılında 500’ün üzerine çıktı. Her yeni dönem beraberinde yeni şehirleri ve yeni mekânları getirecek ve elbette bu sayı artmaya devam edecek. 2024 yılında da yeni eklenen 5 şehrimizle birlikte etkinlik düzenlenecek mekân sayısını 600’ün üzerine çıkarmayı planlıyoruz.
Ulaştığımız seviyeyi göstermesi açısından bir diğer sayısal bilgiyi de etkinlikler noktasında paylaşmak isterim. 2021 yılında, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen kültür sanat etkinliği sayısı 380’i aşmıştı. İlk yıl, ilk festival için bu rakam bizi son derece memnun etmişti. Ama bugün kendi çıtamızı çok ciddi bir yüksekliğe taşımış durumdayız. Zira 2023’te 11 festival kapsamında gerçekleştirilen etkinlik sayısı 5 binin üzerine çıkmıştır. Bu yıl da etkinlik sayısını 6 binin üzerine çıkaracağız.
Yepyeni bir festival dönemine girmeye hazırlanıyoruz. 2023’te Cumhuriyetimizin 100. yılına yakışır şekilde 100 gün süren festival programı hazırlamıştık. Yeni dönemde ise 8 aya yayılmış bir kültür-sanat maratonuyla Türkiye’ye adeta bir festival iklimi yaşatacağız. Dünyada bununla kıyaslanabilecek başka bir organizasyon yok. Kulağa çok iddialı gelebilir. Ancak kendimize güvenimiz tam.
Bu yıl Türkiye Kültür Yolu Festivali’ni 13-21 Nisan tarihleri arasında Adana’da, Portakal Çiçeği Karnavalı ile birlikte başlatacağız. Sonra sırasıyla; 25 Mayıs-2 Haziran arası Şanlıurfa, 1-9 Haziran arası Bursa, 8-16 Haziran arası Samsun, 22-30 Haziran arası Trabzon, 29 Haziran-7 Temmuz arası Van, 3-11 Ağustos arası Nevşehir, 17-25 Ağustos arası Erzurum ve 31 Ağustos-8 Eylül arası Çanakkale ile devam edecek; 14-22 Eylül tarihleri arasında ise Gaziantep Uluslararası Gastronomi Festivalini yani Gastroantep’i de çatısı altına almış olan Türkiye Kültür Yolu Festivali Gaziantep’i gerçekleştireceğiz. 21 Eylül’de hem Türkiye Kültür Yolu Festivalimizin Ankara ayağını hem de yine festival takvimimize dâhil ettiğimiz Konya Mistik Müzik Festivali’ni başlatacağız ve her ikisi de 29 Eylül’de sona erecek. 28 Eylül-6 Ekim tarihleri arasında İstanbul, 12-20 Ekim tarihleri arasında Diyarbakır ve 26 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında İzmir ile devam edip bu eşsiz kültür-sanat maratonunu, 2-10 Kasım tarihleri arasında Antalya’da sonlandıracağız.
Bu yılki festivalimizin yıldızlarından biri PABLO PICASSO olacak. 20. yüzyılın en önemli sanatçıları arasında yer alan Picasso’nun 50. ölüm yıldönümü sebebiyle 2023’te, Avrupa ve Amerika’da 50 farklı sergi düzenlenmişti. 2024 Kültür Yolu Festivali kapsamında, 80’den fazla orijinal eserin yer aldığı etkileyici bir Picasso sergisini başmisafirimiz olarak ağırlayacak ve 3 ay boyunca farklı şehirlerimizde sanatseverlerle buluşturarak eşsiz bir deneyim yaşatacağız.
Misafir edeceğimiz bir diğer usta SEBASTIAO SALGADO. Belgesel fotoğrafçılığı ve fotomuhabirliğin büyük ismi, doğaya bir saygı duruşu niteliği taşıyan “Genesis Projesi” ile Tophane-i Amire’nin ihtişamlı ortamında 3 ay boyunca hepimizi büyüleyecek.
Yaptığı başarılı çalışmalarla adından sıkça söz ettiren Türk mimar ve sanatçı Güvenç Özel’in dijital enstalasyonu HOLOFLUX festivalimizin en çarpıcı işlerinden biri. Geçtiğimiz sene, California’da düzenlenen ‘Coachella Müzik ve Sanat Festivali’nde de yer alan Holloflux sizlere sadece kamusal alanda bir sanatsal yerleştirme değil aynı zamanda mimari bir deneyim alanı sunacak.
“FRIDA KAHLO THE LIFE OF AN ICON” sergisi hiç kuşkusuz önünde uzun ziyaretçi kuyrukları oluşturacak iddialı sergilerimizden bir diğeri olacak. 20. yüzyıl sanatının Meksika ve Dünya’daki en etkileyici isimlerinden olan Kahlo’nun sanatsal kişiliğinin derin izlerini birlikte takip edeceğiz.
“ESKİZDEN PİKSELE ANATOLIAN EDITION” dijital sergimiz, genç yeteneklerimizi teşvik ettiğimiz son derece kıymetli bir çalışma. Bu çalışma sayesinde Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, festival şehirlerimizde keşfedilmeyi bekleyen genç dijital sanatçılarımıza ulusal ve uluslararası görünürlük kazandırıyor, kendilerine dijital sanatı üretim süreçlerinde destek oluyoruz.
Ülkemiz adına büyük başarılara imza atan, Uluslararası Dijital Marka sanatçımız REFİK ANADOL bu kez farklı ve yepyeni işlerle festivalimizde yer alacak. Sevgili Refik Anadol’un festivalimiz özelinde çalışarak hayata geçireceği yepyeni eserleri görmek hepimiz için eşsiz bir deneyim olacak. (Getireceği eser Ağustos’a kadar Makine Halüsinasyonları: Mercan Rüyaları, ağustostan sonra da festival özelinde hazırlanacak eser olacak)
Yine festivalimiz özelinde yapay zekâ algoritması kullanarak üretilen sanat eserlerinden “ATATÜRK KÜLTÜR YOLUNDA” dijital yerleştirmesi, Atatürk bugün hayatta olsaydı festivalimizin hangi duraklarından kareler verirdi sorusuna yanıt veren şaşırtıcı ve heyecan verici bir dijital sergi.
Uluslararası iş birliklerimiz ve Büyük Elçiliklerimizle yapılan görüşmeler neticesinde, Avrupa, Latin Amerika, Asya ve Afrika ülkeleriyle hem görsel sanatlar hem de sahne sanatları alanlarında iş birlikleri gerçekleştirmekteyiz.
Deutsches Senfoni Orkestra Berlin, Estonya Orkestrası ve Korosu, Çin Sahne Performansları ve daha birçok uluslararası sürpriz ekibi ve orkestrayı sahnelerimizde ağırlayacağız.
Caz müziğinin en büyük isimlerinden, Grammy ödüllü trompet sanatçısı Chris Botti, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ile birlikte sanatseverlere muazzam dinletiler sunacak.
Elbette Bakanlığımızın bütün birimleri de bu festival için özel etkinlikler düzenleyecekler. Sanat birimlerimizin kapalı gişe eserleri ve performansları festival şehirlerinde sanatseverlerle buluşurken, ilk defa sahnelenecek eserler de festival programında yer alacak. Devlet Opera ve Balesinin ünlü Anadolu efsanesine opera ile hayat verdiği “Şahmeran” bunlardan sadece birisi.
Festival şehirlerine özel olarak hazırlanan ve bu kentlerin tarihi, kültürel ve mitolojik öykülerinden beslenerek oluşturulan eserler yine festival rotasında olacak.
Başta Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestramız olmak üzere, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğümüze bağlı orkestralarımız ile koro ve topluluklarımız, sanatın evrensel dilini müzik ve dansla sahneye taşıyacak.
Antik kentler, meydanlar ve açık alanlar toplumun her kesimine hitap eden etkinliklerle renklenecek; bu toprakların eşsiz zenginliğinde yoğrulan yerel sanatçılarımız, dünyaca ünlü sanatçılarla aynı platformda sanatseverlerle buluşacaklar.
Kültür Yolu Festivalimize geçtiğimiz yıl hayata geçirdiğimiz gece müzeciliğini de entegre ederek daha da zenginleştiriyoruz… Her fırsatta tarihle-sanatın bir araya gelmesinin ne kadar güzel ve özel olduğunu dile getiriyorduk. Festivalimizde de tarih ve sanat yan yana gelerek muhteşem bir şölenin ortaya çıkmasına olanak sağlayacak. Festival haricinde de bu miras alanlarımızda kültür sanat faaliyetlerimiz yıl boyunca devam edecek.
Bu kadar da değil. Sizlerin de bildiği gibi artık gastronomiyi Türk turizminde çok güçlü bir aktör konumuna getirdik. Türk mutfağı bir marka olarak tanıtım çalışmalarımızın en önemli başlıkları arasında bulunuyor. Öte yandan dünyanın en saygın seçkilerinden biri olan Michelin Rehberi’ne İstanbul, İzmir ve Bodrum’dan toplam 111 restoranımız dâhil olmuş durumda. Türkiye Kültür Yolu Festivali gibi kapsamı bu denli geniş bir organizasyonda elbette Türk mutfağı da kendini en güzel şekilde gösterecek. Coğrafi işaretli ürünlerden yöresel tatlara şehir şehir, bölge bölge dünyanın en zengin mutfaklarından birine sahip olduğumuzu bir kez daha göstereceğiz. Menülerinde bu özgün lezzetleri sunan restoranlarımızla iş birliği içinde mekân uygulamaları yaparak lezzet durakları oluşturacağız. Kelimenin tam anlamıyla gastronomi etkinliklerimizin tadı ziyaretçilerimizin damağında kalacak.
İlk günden bugüne hız kesmeden, yıldan yıla büyüyerek gelişen Türkiye Kültür Yolu Festivali bundan sonraki dönemlerde de aynı hız ve heyecanla düzenlenmeye devam edecek.
Her sene farklı bölgelerden 5 şehir eklenerek 2028’e kadar Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin 35 ili kapsayacak şekilde devam edeceğini bir kere daha hatırlatmak istiyorum.
Bakanlık olarak Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğümüzü yeniden yapılandırdık. Artık Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü olarak görevlerini sürdürecekler. Çalışmaların tek merkezden yönetilmesi, ilgili birim ve kurumlar arasında sağlıklı işleyen bir koordinasyonun tesisi için, Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin sorumluluğunu da bu genel müdürlüğümüze verdik.
Malumunuz Kültür Yolu Festivali geçtiğimiz yıllarda şehirlerin, ilçelerin ya da ikonik yapıların adını alıyor, her birinde farklı logo kullanılıyordu. Ama artık, güçlü bir kurumsallaşma sağlamak hedefi doğrultusunda Türkiye Kültür Yolu Festivali şeklinde tek bir isim altında ve yeni tasarladığımız tek bir logoyla karşınızda olacak. Türkiye Kültür Yolu Festivali takvimine dâhil ettiğimiz farklı festivaller ise kendi ad ve logolarıyla devam edecekler.
Kültür ve sanatın bunca zenginliğini bünyesinde buluşturan Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin yeni logosu 7 farklı renk içeriyor. Renk, sanatın varoluşsal bir parçasıdır. Tuvalde, seste, sözde, sahnede ya da nesnede renk sanatçının düşün dünyasından süzülüp eserine geçer. Sanatın kendisi zaten hayatın bir rengidir. Belki herkes için farklıdır ama biliyoruz ki kimin gözünden bakarsak bakalım sanat hep göz alıcıdır. O yüzden biz de renkleri kullandık. 7 bölgemizi temsil eden 7 rengi Türkiye Kültür Yolu Festivali kimliğine taşıyarak yepyeni bir logo tasarladık. Bütün markalar logosuyla var olur. İnşallah yeni logomuz da görüldüğü her yerde festivalimiz özelinde Türkiye’nin kültür ve sanat derinliğini hatırlatacak bir yaygınlığa ve bilinirliğe ulaşacaktır. Hem yeni logomuzun hem de yeni festival dönemimizin hayırlı olmasını diliyorum.
Bu vesileyle Türkiye Kültür Yolu Festivali’nin bütün detaylarının kulturyolufestivali.com adresinden takip edilebileceğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Güncellediğimiz web sitemize ve sosyal medya hesaplarımıza İngilizce dil seçeneği de eklenecek. Bütün vatandaşlarımız ve yabancı misafirlerimiz festival takvimini ve gerçekleştirilecek etkinlikleri kulturyolufestivali.com adresinde gün gün, saat saat bulabilecekler.