Serkan Üstüner – Haber7.com
Ahmet Türk’ün, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla bir araya gelmesi, siyasetin son günlerdeki en çok tartışılan konularından biri oldu. Terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP ile sözde Atatürk’ün partisi CHP arasında yerel seçimde ittifak arayışlarında artık sona gelindi. Bu görüşmeden en çok dikkat çeken şey ise Ahmet Türk’ün, “Kılıçdaroğlu’yla görüşmesinin içeriğine ilişkin detayları da anlatan deneyimli siyasetçi, “İnanıyorum ki söylediklerimiz etkili olur. Sayın Kılıçdaroğlu’nu biliyorsunuz, çok açık konuşmaz ama söylediklerimi onayladı. Karşı çıkışı olmadı.” dedi.
Bu görüşmeyi AK Parti Çanakkale milletvekili ve Grup Başkanvekili Bülent Turan’a sorduk. Turan, “Seçimlere kadar kapalı kapılar ardında daha çok HDP-CHP buluşmaları görür, sonra da kameralar karşısında ittifakı inkâr kıvranmalarına şahit oluruz.” dedi.
İşte Turan’ın açıklamaları:
“İKİ PARTİ DE TABANLARINDAN KORKUYORLAR”
Bir tarafta Atatürk’ü dilinden düşürmeyen fakat Atatürk’ün partisi olmayan bir CHP, diğer tarafta barış sözcüğünü dilinden düşürmeyen fakat terörle arasına zerre mesafe koyamayan HDP var. Türk siyaseti maalesef iki çelişkiden nasıl bir birliktelik doğabileceğine de CHP ve HDP sayesinde tanık oldu. CHP-HDP ittifakı artık alışılagelmiş bir duruma dönüştü. Her iki partinin yetkilileri de bu ittifakı istiyor fakat parti tabanı baskısından korktukları için bunu dillendiremiyorlar. En son gerçekleşen Ahmet Türk, Kemal Kılıçdaroğlu görüşmesine de bu pencereden bakmak lazım.
“BU GÖRÜŞME ASLA BİR TESADÜF DEĞİL”
Bu siyasilerin bir araya gelme sebepleri herhalde emekli muhabbeti yapmaktan ileri gelmiyor. Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu görüşmesi asla HDP’nin söylediği gibi bir tesadüf değil, taban baskısından çekiniyor olmanın bir resmidir. Yani partilerin yetkili organları zan altında kalır endişesiyle böyle bir yöntem seçildi. Aslında son seçimde gördük ki CHP ve HDP, parti tabanlarında da kısmi bir dönüşüm yapmayı başardılar.
“SEÇİMLERE KADAR GÖRÜŞECEKLER”
Son seçimle ilgili yapılan araştırmalar “bir oy HDP’ye bir oy Muharrem’e” kampanyasının sandığa direkt yansıdığını gösterdi. Fakat dediğim gibi her iki parti de ana seçmen profilinden korktukları için bu ittifakı dillendiremiyorlar. Seçimlere kadar kapalı kapılar ardında daha çok HDP-CHP buluşmaları görür, sonra da kameralar karşısında ittifakı inkâr kıvranmalarına şahit oluruz.